performans-125

Ana Sayfa

S. İlker Atabay II.Dönem Performans Ödevi ;

KARBON DÖNGÜSÜ

Post image for Karbon Döngüsü 
 
 
Canlı yapısının en önemli elementlerinden birisi karbondur.Bütün organik bileşiklerin temel yapı elemanıdır.Bunun için canlı organiz-
malar karbonlu bileşikleri kullanmak zorundadırlar.
Karbon doğada hem mineral biçiminde (kömür,elmas,gaz halinde ya da suda çözünmüş durumda karbondioksit olarak) hem de orga-
nik biçimde (canlı varlıklarca oluşturulan moleküllerde) bulunur. Yeşil bitkiler güneşten gelen ışık ve doğadan absorbe ettikleri su ve karbondioksit molekülleri ile organik maddeleri sentezlerler.Bazı bakteriler ise besini kemosentez yoluyla üretirler.Bitki ve bazı bak-
terilerin sentezlediği organik maddeler arasında karbonhidrat önemli bir yer tutar.Karbonhidratları ve türevlerini,saprofit bakteriler absorbe ederek ve hayvanlar besin olarak tüketerek solunumda kullanmaları sonucu atmosfere serbest karbondioksit bırakırlar.
 
 
 
Gerek hayvanların gerekse mikroorganizmaların ölümleri sonucunda, toprakta ayrışmaya başlayan vücut yapıları, metan bakterileri tarafından ayrıştırılarak CO ' ye dönüştürülür ve atmosfere serbest olarak bırakılır.Şemada görüldüğü gibi CO , ışık ve su varlığında tekrar bitkiler tarafından fotosentez reaksiyonlarında kullanılır. 
Bunun dışında bitki ve hayvan ölüleri, toprağın çok derinlerinde, yüksek basınç ve sıcaklık etkisi altında petrol ve kömür gibi yapılara dönüşebilirler.Petrol ve kömür, insanlar tarafından enerji ihtiyaçları için kullanılırken yine açığa karbondioksit (CO ) ve karbonmonoksit (CO) gazları çıkar. 
 
AZOT DÖNGÜSÜ

 
 
Tek hücreli olsun çok hücreli olsun doğadaki tüm canlılar, yapılarına aldıkları besin maddeleri ile amino asit ve bu amino asitlerden de protein sentez ederler.Protein sentezi için gereken ana elementler ise karbondan sonra azottur.Azot gerek proteinlerin gerekse DNA ' nın moleküler yapısı için gerekli olan çok önemli bir elementtir.Canlılar bunun için azotu kullanmak zorundadırlar.
 
Atmosferde %78 gibi yüksek bir oranda azot vardır.Fakat çoğu canlı atmosferdeki serbest azotu doğrudan kullanamaz.Azotun önce bakteriler,su yosunları ve bazı likenler tarafından başka elementler-le birleştirilerek nitratlara dönüştürülmesi gerekir.
Havadaki azot gazı,topraktaki azot tutucu bakteriler tarafından nitratlara dönüştürülür.Bitkiler büyümeleri için gerekli azotu sağlamak için nitratları soğururlar.Hayvanlar bu bitkilerle beslenirler.Bakteri ve mantarlar,ölü bitki ve hayvanları toprağa amonyum bileşikleri yayarak çürütürler.Nitrat tutan bakteriler bu amonyum bileşiklerini, daha sonra bitkilerde kullanmak için nitrata dönüşen,nitrite dönüştürürler.Nitrat bozan bakteriler azot bileşiklerinin yeniden azot gazına dönüşmesini sağlarlar (denitrifikasyon).
Atmosfere serbest bırakılan azot, diğer mikroorganizmalar yada mantar, yosun vb. gibi canlılar tarafından absorbe edilerek protein sentezinde kullanılırlar.Bitkilerin kendileri de azotu kullanıp protein sentezlediği gibi, hayvanlar tarafından tüketilerek sindirildikten sonra yapılarındaki azotla yine protein sentezi gerçekleştirilir.
Ayrıca yıldırım ve şimşek gibi gibi doğa olayları toprağa azot bağlanmasında etki ederler. 
 
SU DÖNGÜSÜ

 
 
 
Su, bazı doğal kuvvetler ve hava hareketleriyle atmosfer ile yer yüzündeki karalar ve sular arasında sistemli bir şekilde hareket etmektedir.Buna su döngüsü veya hidrolojik dolaşım denir.
Güneş enerjisinin ısıtmasıyla ,çeşitli kaynaklardan atmosfere çıkan su buharı;yağmur,kar,dolu gibi yağış biçimleriyle yeniden yer yüzüne döner.Bu suyun bir miktarı yer altı sularına karışırken,daha büyük bir kısmı,göl ve deniz gibi kaynaklarda birikir.Su döngüsü de,
öteki tüm döngüler gibi süreklidir.Bitkiler de terleme ile su döngü-
süne katılır.
Yer yüzündeki bütün sular,su döngüsüne katılmaktadır.Yani,de-
nizlerden buharlaşan su,yağış olarak yer yüzüne dönmekte,bir kısmı yüzeysel sularda birikip ,bir kısmı da yer altı sularına karışmaktadır. Yer altı sularının son toplanma yeri ise deniz ve okyanuslardır.Burada toplanan sular,su döngüsüne devam eder(uzun su devri).Deniz ve okyanuslardan buharlaşan suyun karalara geçmeden tekrar yağmur,kar,dolu, biçiminde deniz ve okyanuslara geçmesine kısa su devri denir.
Buharlaşma ve terleme yoluyla yükselen su,bulutlarda yoğunla-
şır.Bunun sonunda da yağış oluşur.Yağış olarak geri dönen suyun bir kısmı yüzey sularında (göl ve denizlerde) depo edilir.Diğer kısmı yer altı sularına karışır.Toprağa giren su , yer altı suyu olarak tekrar denizlere akar.Bu şekilde su döngüsü tamamlanmış olur.
 
 
OKSİJEN DÖNGÜSÜ

 
 
 
Oksijen,değişik biçimlere dönüşerek doğada sürekli bir döngü içerisindedir.Havada gaz,suda ise çözünmüş olarak bulunan oksi-
jen,serbest halde azottan sonra en çok bulunan elementtir.Hayvan-
ların ve basit yapılı bitkilerin,solunum yoluyla aldıkları oksijen hidrojenle birleşince su oluşur.Bu su, daha sonra dışarıya atılarak
doğaya verilir.Ortamdaki karbondioksit,algler ve yeşil bitkiler tarafından fotosentez yoluyla karbonhidratlara dönüştürülür,yan ürün olarak da oksijen açığa çıkar.
Dünyadaki sular,biyosferin başlıca oksijen kaynağıdır.Oksijenin 
yaklaşık %90’ ının bu sularda yaşayan alglerce karşılandığı tespit edilmiştir.Diğer döngülerde de bazı aşamalarda oksijenin yer aldığı bilinmektedir.
Atmosferdeki oksijen oranı sabittir.Çünkü solunum durmayan bir
olaydır ve bütün canlılar tarafından gerçekleştirilmektedir.
 
FOSFOR DÖNGÜSÜ

fosfor dongusu Fosfor Döngüsü 
 
Fosfor da, canlılar için gerekli temel maddelerdendir.Hücrelerde nükleik asitlerin enerji aktarımlarını sağlayan adenozin trifosfat (ATP) maddesinde,hücre zarının yapısında,ayrıca kemik ve dişlerin yapısında bulunur. 
Fosfor diğer elementler gibi doğada bileşikler halinde bulunur.
Fakat bu bileşikler suda kolay çözünmezler.Fosfor bileşikleri özel-
likle kemik,diş,kabuk gibi hayvansal atıklarda ve doğal kayaçlarda bulunurlar.Bu bileşikler suda çözünmedikleri için diğer bazı bileşiklerle reaksiyona girerler.Bu bileşiklerin başında nitrat ve sülfirik asit yer alır.Suda kolay kolay çözünmeyen fosfatlı bu bileşikler bu yolla çözülürler ve oluşan bu fosfat tuzları bitkiler tarafından absorbe edilebilirler.Bitkilerin hayvanlar tarafından besin olarak tüketilmesiyle fosfor dolaylı yoldan hayvanlara geçmiş olur.Fosfat,organizma artıkları ile toprağa geçer ya da çözülmeyen bileşikler şeklinde diş,kemik ve kabukların yapısına katılırlar.
Fosfat, kuş ve balıkların kemiklerinde de bulunduğu için, bu hayvanların ölmesi halinde fosilleri kayaçlara gömülebilir.Fosfat bileşiklerini ihtiva eden bu kayaçlar, yeryüzü hareketleriyle parçalanmaya uğrayarak tekrar doğaya karışabilir.Bunun yanında volkanik faaliyetlerle magma tabaasından yeryüzüne ilave olarak fosfat kazandırılabilir.Yine bazı tür bakteriler ortamda bulunan fosfatlı bileşikleri kemosentez reaksiyonlarıyla işleyerek çözünebilen fosfat tuzları (CaHPO ve CaSO gibi) haline getirebilirler.
 
 
 
Fosfor döngüsünün temelini,fosforun karalardan denizlere veya denizlerden karalara taşınması oluşturur.Fosfatlı kayalardaki fosforun bir kısmı,erozyon yoluyla suda çözünmüş hale gelir.Bu inorganik fosfat ,bitkilerce,suda çözünmüş ortofosfat biçiminde alınır,organik fosfatlara çevrilir.Beslenme zinciriyle otobur ve etobur hayvanlara aktarılır.Bitki artıkları,hayvan ölüleri ve salgılarındaki organik fosfatlar,ayrıştırıcı mikroorganizmalar yardımıyla inorganik duruma çevrilir.Böylece yeniden bitkilerce alınmaya hazırdır.Jeolojik hareketlerden başka,fosforun denizlerden karalara dönüşü,balıkçılık ve balık yiyen deniz kuşlarının dışkıları yoluyla olur.
 
KÜKÜRT DÖNGÜSÜ

 
 
Kükürt,toprakta ve proteinlerin yapısında bol miktarda bulunur.
Fakat bitkiler kükürdü sülfatlara çevrildikten sonra kullanabilirler.
Kükürt içeren proteinler,önce topraktaki çeşitli organizmalar aracılığıyla kendilerini oluşturan aminoasitlere parçalanır,ardından aminoasitlerdeki kükürt başka bir dizi toprak mikroorganizması yardımıyla hidrojen sülfüre dönüşür.Hidrojen sülfür oksijenli ortamda,kükürt bakterileri aracılığıyla önce kükürde sonra sülfata çevrilir;sülfatlar da başka bakteriler tarafından yeniden hidrojen sülfüre dönüşür.Eğer bitki veya hayvan ölürse,yapılarındaki proteinin parçalanmasıyla kükürt H S şeklinde açığa çıkar.H S kükürt bakterileri tarafından önce S O ‘ye daha sonra da S O iyonuna dönüştürülür.
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol